Pedro Almodóvar’ın The Room Next Door ve Marielle Heller’ın Nightbitch filmleri, Toronto Uluslararası Film Festivali’nde (TIFF) en çok merakla beklenen yapımlardı. Her iki film de karmaşık kadın karakterler üzerine yoğunlaşıyor ve usta oyuncularla destekleniyor. Ancak bu iki yapımın aldığı tepkiler ve ödül sezonundaki olası yolları oldukça farklı görünüyor.
The Room Next Door: Almodóvar’ın İngilizce Çıkışı
The Room Next Door, Pedro Almodóvar’ın İngilizce dilinde yönettiği ilk uzun metraj filmi olarak öne çıkıyor. Film, Toronto’ya Venedik Film Festivali’nden gelerek büyük bir başarı ile tanıtıldı. Almodóvar, Venedik jürisinden Altın Aslan ödülünü aldı ve bu, usta yönetmenin kariyerinde büyük bir festivalden aldığı ilk büyük ödül oldu. 74 yaşındaki yönetmenin bu başarısı, The Room Next Door’un ödül sezonundaki güçlü konumunu pekiştiriyor.
Film, Sigrid Nunez’in 2020 yılında yayımlanan What Are You Going Through? adlı romanından uyarlandı. Başrollerde ise iki büyük Oscar ödüllü oyuncu var: Tilda Swinton ve Julianne Moore. Swinton, Almodóvar ile daha önce 2020 yapımı kısa film The Human Voice’ta çalışmıştı. Moore ise yönetmenle ilk kez bir projede yer alıyor. Filmde, eski dost olan bu iki karakter, yeniden bir araya geliyor. Ancak Moore’un canlandırdığı karakterin aldığı sağlık haberi ve Swinton’ın karakterine yaptığı sıra dışı bir istek, bu dostluğu bir sınava sokuyor.
Almodóvar’ın kadın oyunculardan aldığı performanslar her zaman dikkat çekmiştir. Bu filmde de Swinton ve Moore’un etkileyici performansları öne çıkıyor. Swinton’ın filmdeki rolü özellikle güçlü ve muhtemelen En İyi Kadın Oyuncu kategorisinde adaylık kazanacak kadar dikkat çekici. Moore’un rolü de en az onunki kadar önemli olsa da, hikaye Swinton’ın karakteri etrafında döndüğü için Moore’un yardımcı oyuncu kategorisinde aday gösterilmesi mümkün.
Film ayrıca, En İyi Film, En İyi Yönetmen (Almodóvar), En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Görüntü Yönetimi ve En İyi Müzik dallarında da Oscar adaylıkları alabilir.
Nightbitch: Anneliğin Zorlukları ve Amy Adams’ın Gücü
Nightbitch, Rachel Yoder’ın aynı adlı 2021 romanından uyarlanan ve Marielle Heller tarafından yönetilen bir film. Heller, daha önce Can You Ever Forgive Me? ve A Beautiful Day in the Neighborhood gibi başarılı yapımlarla Toronto’da yer almış ve bu filmleriyle Oscar adaylıkları kazanmıştı. Nightbitch ise annelik ve bu süreçte yaşanan zorluklar üzerine yoğunlaşan bir film.
Amy Adams, filmde başrolü üstleniyor ve bir anne olarak yaptığı fedakarlıklar nedeniyle yaşadığı içsel karmaşayı canlandırıyor. Heller, bu filmi yazarken doğum sonrası depresyon yaşadığını belirtiyor ve bu durum filmin tonuna da yansıyor. Film, anneliğin getirdiği zorlukları ve kadının dayanıklılığını, Adams’ın güçlü performansıyla gözler önüne seriyor.
Ancak Nightbitch, yapım sürecinde yaşadığı zorluklar ve hikayenin tonundaki dengesizlikler nedeniyle eleştirmenler tarafından pek sıcak karşılanmadı. Filmin başlığında yer alan metafor, filmde biraz zorlanmış hissediliyor ve bazen hikayede kayboluyor. Adams’ın performansı etkileyici olsa da, filmin ödül sezonunda fazla ilgi görmeyeceği düşünülüyor. Searchlight bu yüzden, Nightbitch’in yerine diğer filmleri olan A Real Pain ve A Complete Unknown üzerinde yoğunlaşabilir.
Sonuç Olarak
The Room Next Door ve Nightbitch, Toronto’da öne çıkan iki film olsa da, farklı ödül yollarına sahip gibi görünüyorlar. Almodóvar’ın filmi, güçlü oyunculuk performansları ve aldığı prestijli ödüllerle öne çıkarken, Heller’ın filmi daha zorlu bir yolculukla karşı karşıya. Yine de, her iki film de kadın karakterlere odaklanan derin hikayeleriyle sinemaseverler için ilgi çekici deneyimler sunuyor.
Komentarze